Bir Çocukluk Anısı

Şimdi size çocukluğumdan bir anı anlatacağım.
Her çocuk bir bisiklete sahip olmak ister, ben de bir istisna değildim, her çocuk gibi bir bisikletimin olmasını istiyordum. Ama bir sorun vardı. Yaşadığım köyün yolları çok dikti ve bisiklet kazaları çok yaygındı. Bunun yanında, ailemin maddi durumu da çok iyi değildi. Bu sebeplerden ötürü bana bisiklet almadılar. Ama ben bisiklet binmek istiyordum çünkü arkadaşlarımın hepsinin bisikleti vardı ve bisikletleri ile çok eğlenceli vakit geçiriyorlardı. Sık sık onların bisikletini ödünç istemek zorunda kalıyordum.
Bir gün, bir binanın dördüncü katında bisiklet biniyorduk. Orası yapımı bitmemiş bir evdi. Evin duvarları vardı ancak pencereleri yoktu. Pencere olması gereken yerlerde sadece büyük delikler vardı. Duvardaki pencere boşluklarından biri ile zemin arasına uzun metal bir şey koymuşlardı. Orası sanki pencereden dışarı uçmak için bir rampa gibiydi. Ben arkadaşımın bisikletine biniyordum. Bisiklet binmeyi henüz çok iyi bilmiyordum. Bisiklet binerken yanlışlıkla penceredeki rampaya yöneldim ve heyecanlanıp yönümü değiştiremedim. Doğruca rampaya doğru ilerliyordum. Pencereden aşağısı uçurumdu. Bisikletim rampaya tırmanmaya başladı. Neyse ki, hızım rampayı tırmanmak için yeterli değildi ve rampanın ortasında bisikletim durdu ve yan tarafa doğru hafifçe devrildim. Yani kısacası, çok ucuz atlattım! Biraz daha hızlı olsaydım belki de şimdi aranızda olmayacaktım.