Kars Gezim

Kars; soğuk havasıyla, tarihi dokusu ve samimi insanlarıyla beni her zaman heyecanlandıran bir şehir. Gezime sabahın erken saatlerinde Kars kalesine çıkarak başladım. Kaleye çıkan yol karla kaplıydı ve oldukça kaygandı. Zor olsa da tırmanmayı başardım ve etkileyici manzarayı gördükten sonra her şeye değdi.
Kale gezisinden sonra, şehrin sokaklarında rastgele dolaştım. Yerel esnaf ile sohbet ettim. Bu şehirde yaşayan insanlar ve kültürel yapı hakkında bilgi edindim. İnsanların samimiyeti beni çok mutlu etti. Konuştuğum herkes çok yardımseverdi. Kars’ın eski taş evleri şehre harika bir görüntü katıyor. Gezintim esnasında kar yağışı başladı ve tarifi imkansız güzellikte bir atmosfer içinde yürüyüşüme devam ettim.
Öğle saatlerinde, Kars'ın meşhur kaz etini ve peynirini denemek üzere bir lokantaya gittim. Lezzetli yemekleri yerken, yöresel hikayeleri dinlemek de ayrı bir keyifti. Ardından, Kars sokaklarındaki tarihi yapılarını keşfetmeye devam ettim. Şehrin tarihini araştırdım ve şehirdeki savaş tarihi müzelerini ziyaret ettim.
Akşam olmadan Çıldır Gölü’ne gitmek ve orada donan göl suları üstünde yürümek istedim ancak oranın çok soğuk olduğunu öğrenip üşümekten korktum ve Ani Harabelerine gitmeye karar verdim. Ani Harabeleri’nin harika atmosferi beni mest etti ve bol bol fotoğraf çekerek hava kararmadan oradan ayrılıp şehre döndüm.
Şehir, gece olunca ayrı bir güzeldi. Şehrin bu kadar soğuk olup nasıl bu kadar canlı olduğuna şaşırdım, her yer ışıl ışıldı. Havanın iyice soğumasıyla sıcak otel odama dönüp şehri penceremden izlemeye devam ettim.
Kars’ta hiçbir zaman unutamayacağım güzel manzaralar gördüm, Burası bence Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri.