top of page
Şizofreni
ŞizofreniYumuşak G
00:00 / 02:48
İnsan zihni, karmaşık bir yapıdır. Bu yapı, düşünce, duygu, algı ve anlama gibi birçok unsuru içinde barındırır. Ancak bazen, bu karmaşık yapının içinde bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Şizofreni, bu sorunlardan biridir ve toplumdaki insanların yaklaşık yüzde birinin bu sorunla başa çıkmaya çalıştığı bilinmektedir.
Şizofreni, gerçeklik algısının bozulduğu, düşünce süreçlerinin anormalleştiği, duygusal tepkilerin değişkenlik gösterdiği bir durumdur. Bu bozukluk, bireyin kendi dünyasını, içsel bir gerçekliği oluşturmasına neden olur. Hastalar, gerçeklikle olan bağlarını yitirirler ve zaman içinde dış dünyadan koparlar.
Şizofreni, genellikle genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Bu hastalık, bireyin toplumsal yaşantısını derinden sarsar; aile yaşantısı, kişilerarası ilişkiler, iş hayatı ve diğer tüm sosyal bağlar bu hastalıktan olumsuz etkilenir. Hastalar çoğu zaman işlerini yapamaz hale gelir, sosyal çevreleri daralır hatta bazen eşlerinin, anne veya babaları gibi en yakın aile üyelerinin bile desteğini kaybederler.
Hastalığın belirtileri arasında; halüsinasyonlar, olmayan şeylerden söz etmek, mantığa aykırı inanışlar ve düşünceler yer alabilir. Hastalar genellikle birileri tarafından takip edildiklerini ve bir şekilde birileri tarafından zarar göreceklerini iddia ederler. Bu belirtiler, kişinin gerçek dünyayla bağlantısının kopmasına neden olur. Hastalar, kafalarında kendi gerçekliklerini inşa ederler ve dış dünya ile uyumsuz davranışlar sergilerler..
Tedavi süreci, genellikle ilaçlar ve terapi seanslarını içerir. Ancak, her bireyde farklılık gösteren şizofreni, tamamen iyileşebilen bir hastalık değildir. Şizofreninin kökeni ve tam anlamıyla tedavisi henüz bulunabilmiş değildir. Uygulanan ilaç tedavisi, hastalığın ortaya çıkardığı semptomları önlemeyi amaçlar.
Şizofreni tedavisinde sosyal destek büyük önem taşır, özellikle yakın aile çevresinin karşılıksız anlayış ve desteği hastanın tedavisi için oldukça önemlidir. Ayrıca toplumun, bu tür zihinsel bozukluklara karşı anlayışlı bir tutum benimsemesi gerekmektedir.
(Not: Bu metin, sadece Türkçe öğrenenlerin dil becerilerini geliştirmek amacıyla yazılmıştır. Bu metinde yer alan bilgiler bilimsel gerçeklerle örtüşmeyebilir, bu sebeple bilgi edinmek amacıyla kullanılmamalıdır.)
bottom of page